Gaziantep‘teki Dülük Antik Kenti’nde, son 3 yıldaki hafriyat çalışmalarında bulunan mühür baskısı 5 bine ulaştı.
Merkez Şehitkamil ilçesi Dülük Mahallesi yakınlarındaki antik kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Almanya Münster Üniversitesi işbirliğinde yürütülen hafriyat çalışmaları sürüyor.
Kazı Lideri Münster Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Michael Blömer ile birebir üniversitede vazifeli yardımcısı Dr. Dilek Çobanoğlu, antik kentin bulunduğu Keber Zirvesi’ndeki hafriyat çalışmalarına eşlik ediyor.
Blömer, AA muhabirine, antik kentin bölgenin en kıymetli kentlerinden birisi olduğunu söyledi.
Bölgenin Helenistik Devir’de kurulan bir kent olduğunu tabir eden Blömer, “Burası Orta Çağ’a kadar devamlılığını yürütmüş olan bir kent. Epeyce kıymetli kentlerden biriydi ve büyük bir kıymete sahipti.” dedi.
Blömer, bu yılki hafriyat çalışmalarının tapınak ile arşiv binasında yapıldığını anlatarak, şunları kaydetti:
“Bu dönemin çalışmalarını kent merkezinde yer alan hayli büyük olan bir tapınakta yürüttük. Burasının detaylı biçimde bilgilerine ulaşmaya çalıştık. Hafriyat döneminin son kısmında ise arşiv binasında çalışmaları yürüttük ve buradaki bilgiyi genişletmeye, daha düzgün anlamaya çalışıyoruz. Tapınak 2. yüzyıla tarihlenmekte ve o devir bu bölgede imparatorlar ilahlarla tıpkı tutuluyordu ve burası da bir imparatora adanmış olan bir tapınak olsa gerek. Yaklaşık 70’e 40 metre ölçülerinde yani bölgenin yeniden en büyük tapınaklarından biri olması gerekiyor. Ne yazık ki antik devirde tahribatı gerçekleşmiş, tekrar de günümüzde mimarlarla çalışıp rekonstrüksiyonunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Elimizdeki bilgilere dayanarak nasıl bir yapıya sahip olduğunu anlamaya çalışıyoruz.”
Arşiv binasındaki çalışmalarında ağır formda mühür baskılarının gün yüzüne çıktığını tabir eden Blömer, “Arşiv binası 253 yılında istilalar esnasında tahribat gerçekleşmiş lakin elimizde kalan datalara nazaran epeyce büyük bir arşiv binası olması gerektiğini düşünüyoruz ve buradan ağır biçimde mühür baskısı çıkıyor. Dokümanları mühürlenmede kullanılan mühür baskıları. Bu, kentin ve bölgenin değerli bir arşiv binası olduğunu göstermekte.” diye konuştu.
Buluntulara ait bilgi veren Prof. Dr. Michael Blömer, şunları söyledi:
“Bu dönem 700’den fazla mühür baskısı elimize geçti. Son 3 yılda yaptığımız çalışmalarda toplam 5 bin mühür baskısına ulaştık. Bu mühür baskılarının ortasında resmi olan mühür baskıları da bulunmakta ve bu mühür baskılarının üzerindeki fotoğraflarda ilah Jupiter’i görmekteyiz. Dülük Baba Doruğu, Jupiter Dolichenus’a adanmış kutsal alandır. O yaradanın burada da varlığını yürütmüş olduğunu ve değerli olduğunu görmekteyiz. Resmi olan bireylerin yani yüksek bir mertebeye sahip bireylerin kullandığı mühür baskıları daha büyük ve bunları bu sene ağır halde bulduk.”
“Gaziantep tarihini daha uygun anlayabileceğimizi düşünüyoruz”
Bölgenin turizme açılmasını ümit ettiklerini belirten Blömer, “Buradaki çalışmaları sürdürmeyi ümit ediyoruz ve bu çalışmalar sonucunda yalnızca Dülük’ün değil, Gaziantep tarihini de daha âlâ anlayabileceğimizi düşünüyoruz. Ayrıyeten belediyelerin dayanaklarıyla burasının arkeolojik seyahat alanı ya da turistik kıymetli bir nokta haline getirebileceğimizi ümit ediyoruz.” dedi.
Blömer, “Burada yaşamış insanların ikametlerinin, meskenlerinin ne formda olduğu, nasıl bir ömür halindeydiler, günlük hayatları nasıldı üzere bu bahisleri çok merak ediyoruz ve bu bilgilere ulaşmayı ümit ediyoruz önümüzdeki yıllarda.” sözlerini kullandı.