Mardin‘in Savur ilçesi Başkavak köyünde 5 Kasım 1994’te terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen akında şehit edilen 4 öğretmenin acısı birinci günkü üzere hafızalarda yerini koruyor.
Dönemin muhtar ve korucubaşı Yahya Aras, yaşadıkları acının tanımının olmadığını söyledi. Aras, “Başkavak köyünde 20 yıllık muhtar ve korucubaşı vazifesi yapıyorum. 5 Ekim 1994 yılında Başkavak köyümüzde vazife yapan 4 öğretmenimiz Ali Yıldız, Erol Ercan, Mehmet Zeki Ödük ve Mahmut Çatalkaya hafta sonu Mardin’e alışveriş için gittikleri otomobille dönüşte terör örgütü PKK tarafından saat 15: 30 sıralarında yolları kesilerek şehit edildi. Olayı ailelerinden öğrendik. Dört öğretmenimiz de köyümüzde ikamet ediyorlardı. Biz olayı güvenlik güçlerine haber verdiğimizde, şehit edilmişlerdi” dedi.
Şehit öğretmenlerin halk ile daima bir ortada olduğunu belirten Aras, “Sürekli beraberdik. Okul müdürümüz Mardinliydi, Ali öğretmen çok uygun top oynardı, Erol öğretmen yeni atanmıştı tıpkı mahallede ikamet ediyorduk. Hepsi çok düzgün insanlardı. Allah yerlerini cennet eylesin. 4 öğretmenimiz de Başkavak’ta ikamet ediyorlardı” formunda konuştu.
Öğretmenlerin şehit edilmelerinin köyde derin bir acıyla karşılandığını belirten Aras, “Çok makûs bir devir geçirdik. Öğrencilerimiz 1 yıl okula gidemedi. Okul kapalı kaldı. Bütün köy halkı büyük bir hüzün yaşadık” sözlerini kullandı.
Şehit öğretmenlerin öğrencisi olan Abdulkadir Gök, “Rahmetli Ali Yıldız öğretmenin öğrencisiydim. Mehmet Zeki Ödük bizim okul müdürümüzdü. Çok âlâ eğitim verdiler bize. Türk, Kürt, Arap hepimizin eşit olması için çok efor harcadılar. Bu durum PKK’nın zoruna gitti ve öğretmenlerimizi şehit ettiler. Okul müdürümüz Kürt olduğu için hür bırakmak istemişler ancak Mehmet müdürümüz meslektaşlarımı bırakmam öldürecekseniz beni de öldürün dediği için 4 öğretmenimiz de şehit edildi. Eğitim konusu çok uygundular. Biz birlik olmazsak bize kimse yardım etmez derlerdi” diye konuştu.
Gözyaşlarına hakim olamayan Gök, “Öğrenciler olarak birinci duyduğumuzda hepimiz ağladık. Bize öğretmenliğin yanı sıra ağabeylik, babalık yaptılar. Okuma imkanımız olmamasına karşın bizim için çok efor harcadılar. Yalnızca okumamız, dağa kaçmamamız için eğitim verdiler. Bize hiçbir formda baskı uygulamadılar. Allah hepsine rahmet eylesin yerleri cennet olsun” dedi. – MARDİN