◊ Savaş Özbey: Mehmet Aslantuğ daima kalp insanı olmuş biri. Arzum Onan’la ortalarında tam olarak ne yaşandı onu da bilmiyoruz. Tek bir şey söylemek istiyorum Aslantuğ’a: Seviyorsan git konuş.
◊ Onur Baştürk: Hâlâ seviyor eski eşini, belirli. Ortalarındaki bağın bir anda sökülüp atılmasını da bekleyemeyiz. Lakin aşikâr ki Mehmet Aslantuğ bu bağın bitmediğini göstermeyi seviyor. Arzum Hanım ise daha cool takılıyor ya da onun için bu bağ çoktan bitti. Umurunda değil bu şiirsel şovlar tahminen de…
◊ Ömür Gedik: Keşke vaktinde düşünseydi diyorum alışılmış. Erkekler birinci başlarda anlamıyorlar tahminen lakin vakit ilerledikçe ne kaybettiklerini daha da derinde hissediyorlar. Etrafımda hayatını yaşıyor üzere görünen fakat eski eş ya da sevgilisini özleyen o kadar çok erkek var ki…
◊ Orkun Ün: Duygusal manipülasyonda çığır açıyor Mehmet Aslantuğ. Yahu bir dur, siz ayrıldınız. Ne bu kendini acındırma, eski eşe ağıt yakma halleri daima? E beşerler haklı olarak demez mi “Evliyken neredeydin?” diye!
Beklenen son!
Mehmet Ali Erbil, kendisinden 40 yaş küçük nişanlısı Gülseren Ceylan’dan ayrıldı. Akabinde “Benden daima konut, otomobil, pırlanta istiyordu. 180 bin liralık tektaşı istedim, geri vermedi” dedi. Şaşırdınız mı?
◊ Ömür Gedik: E biz söylemiştik, neden şaşıralım ki? Bence Mehmet Ali de şaşırmadı. O da biliyordu.
◊ Onur Baştürk: Mehmet Ali Erbil yaş aldıkça çocuklaşan erkek profilinden. Yani ne bekliyordu ki, hiç anlamıyorum.
◊ Orkun Ün: E beklenen son işte. Kaşına gözüne âşık olduğunu falan mı? Kız doğal ki para, mesken, otomobil isteyecekti. O baştaydı esasen. Eee demek ki neymiş; kendinden 40 yaş küçük biriyle işin olmayacakmış.
◊ Savaş Özbey:
Hiç şaşırmadık. Bayan Mehmet Ali Erbil’i bir hoş kullandı ve çekip gitti. İçimin yağları eriyor mu? Palavra yok, eriyor.
‘Yargı’nın gücü
Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisi “Yargı”, milletlerarası başarılarına bir yenisini daha ekledi ve 2023 Milletlerarası Emmy Ödülleri’nde Türkiye’den tek aday dizi oldu. Başrol oyuncusu Pınar Deniz de ‘Ceylin’ rolüyle “Latin Amerika’nın Emmy Ödülleri” olarak bilinen Produ Ödülleri’nde ‘yabancı lisanda en uygun bayan oyuncu’ mükafatını kazandı. Ne diyorsunuz bu başarılara?
◊ Savaş Özbey: Emeği geçen herkesi tebrik ederim. Latin Amerika’ya Türkçe öğrettiler resmen. Küba’da yaşlı bir teyzenin pansiyonunda kalmıştım. Paso Türk dizisi seyrediyordu. Sabah “Günaydın”, akşam “Allah rahatlık versin” diyordu.
◊ Ömür Gedik: Yurtiçinde seyirciyi kendine bağlayan “Yargı” yurtdışında da yüzümüzü güldürdü, gurur kaynağımız oldu. Pınar Deniz’e de bu ödül çok yakıştı. Alkışlarla izlemeye devam.
◊ Onur Baştürk: 3. dönemiyle ekrana gelen “Yargı”da oyunculuklar, öykü sahiden çok âlâ. Her hafta heyecan, tempo hiç düşmüyor.
◊ Orkun Ün: Türk dizilerinin Latin Amerika’daki gücü işte. Pınar Deniz de, “Yargı” dizisi de her mükafatı toplamayı hak ediyor.
O vakit yılbaşında konser vermesin
Cadılar Bayramı tartışmasını bu yıl Mustafa Sandal başlattı: “Pagan geleneği bize nasıl bulaştı? Tam bir saçmalık!” Katılıyor musunuz?
◊ Savaş Özbey: Bahtsız ve biraz da bilgisizce bir açıklama. O vakit kendisinden de yılbaşlarında sahne almamasını bekliyoruz. Anadolu kökenli bir âdet mi yılbaşı? Anneler Günü’nde de annesini aramasın. Doğum günü, Sevgililer Günü falan da kutlamasın.
◊ Ömür Gedik: Ben pek eğlenceli buluyorum Cadılar Bayramı’nı, giyilen kostümleri, yapılan hazırlıkları. Mustafa’ya yalnızca “savaşın ve acının ortasında bu cümbüşe gerek yok” noktasında katılıyorum.
◊ Orkun Ün: Ya doğal ki bizim bayramımız değil. Ben esasen çok ciddiye alındığını da düşünmüyorum. Uyduruk uyduruk partilerle geçiştirilen bir gece işte. O yüzden çok abartmadan yapılan minik cümbüşlere lafım yok benim, eğlensin beşerler.
◊ Onur Baştürk: Cadılar Bayramı ve kostümlü partilere karşı bu çıkışlar her yıl birileri tarafından yapılır. Bu bir gelenek ve klişe. Yeni kuşağın umurunda değil bu çıkışlar. İsteyen istediğini yapar. Biri Sandal’a söylesin.
En güzeli Heidi
Cadılar Bayramı demişken… Heidi Klum klasikleşmiş partisiyle bu yıl yeniden çok ses getirdi. Ünlüler, birbirinden değişik kostümleriyle katıldı geceye. Sizce en enteresan kostüm kimindi?
◊ Orkun Ün: Bence mesken sahiplerinindi. Heidi Klum ve eşi Tom Kaulitz yani. Klum tavus kuşu, eşi de onun yumurtası olarak katılmış kendi partilerine. Hahahah! Çok eğlenceli değil mi?
◊ Savaş Özbey: Valla üzerinde en çalışılmış, en başarılı kostüm yeniden Heidi Klum’un kendi kostümüydü. Kostüm tek kişilik de değil. 11 kişilik takımı var. Aslında “Benim bu yılki fikrim, bir sürü beşerle bir şey yapmaktı” diye demeç verdi AP’ye.
◊ Onur Baştürk: Ben de Heidi Klum’un kostümünü beğenenlerdenim.
◊ Ömür Gedik: Tavus kuşu olan Heidi Klum’un yanında tavus kuşu yumurtası olarak partiye katılan eşi Tom Kaulitz’a sesli güldüm. Çok komikti. Özgürlük heykeline dönüşen Emma Norton da güzeldi.
Onları sıkıntı günler bekliyor
Beklenen oldu ve Dilan-Engin Polat çifti gözaltına alındı. Sizce bundan sonra onları nasıl bir süreç bekliyor?
◊ Onur Baştürk: Hâlâ polislerden cildi için krem filan istediğine nazaran Dilan Polat ve tayfasının olup bitenler pek umurunda değil üzere. Lakin onları güçlü bir süreç beklediği kesin. Gerçeklerin açığa çıkması ve artık bu çeşit görgüsüzlüklere prim verilmemesi temennimiz.
◊ Orkun Ün: Süreç işliyor ve onlar her hareketleriyle hanelerine eksi yazmaya devam ediyorlar. Bu saatten sonra kendilerini güç toparlar Polat çifti. Daha ortada iddianame yok, tezlerin yarısından birçoklarını bilmiyoruz ve bu haldeler. Şuna da eminim artık; ateş olmayan yerden bu kadar duman asla çıkmaz!
◊ Savaş Özbey: Anneler, babalar, kardeşler, hatta anneanneler… Hepsi gözaltına alındı ve mal varlıklarına da el konuldu. Ben asıl çocukları nasıl bir süreç beklediğini merak ediyorum.
◊ Ömür Gedik: İncelemelerin daha da derinleşeceği uzun bir süreç olacak üzere duruyor…
Ciddiye almayalım
Tuğba Ekinci’nin “2. Sayfa” programındaki açıklamaları çok konuşuldu: “Askılıyla, küçük etekle metroya binmesin kadınlar”, “Erkekler, bayanlardan daha namuslu”, “Kuyruk sallayan her vakit kadınlardır”… Ne diyeceksiniz bu kelamlara?
◊ Orkun Ün: Aman aman aman! İsmini bile yazmayalım gerçekten! Gayesi büsbütün bu aslında. He he deyip geçelim, yok sayalım, görmezden gelelim.
◊ Savaş Özbey: Biz bu bayanın ipe sapa gelmez, abuk sabuk açıklamalarını dikkate almak zorunda mıyız Kurul? Niye bu türlü bir paye veriyoruz?
◊ Onur Baştürk: Bu açıklamaları nitekim ciddiye alıp tartışacak mıyız? Yalnızca sivri açıklamalar yapacak diye kimi isimlerin konuk olarak alınması da artık çok demode bir teşebbüs.
◊ Ömür Gedik: Ben artık herkesin istediğini giyme ve herkesin de istediğini eleştirme özgürlüğü olması gerektiğine inanıyorum.
Tuğba da fikirlerini söylemekte, eleştirmekte özgür.
