DİYARBAKIR’da 12 yaşındaki kız çocuğu G.S.’nin fotoğrafını çektiği savıyla bıçaklanıp dövülen, yaralı halde sokaklarda gezdirilip, hayatını kaybeden lakin yanlış kişi olduğu ortaya çıkan Ergün Arslan’ın (40) vefatına ait 2’si tutuklu, 6 sanığın yargılandığı davada, olayın başlamasına sebep olduğu sav N.S. ve kızı G.S. dinlendi. Anne kız fotoğrafı çekenin Arslan olmadığını söyledi. G.S., çöpçü kıyafetli kişinin telefonu üzerine yanlışsız tuttuğunu belirterek, “Daha sonra konuta gidip anneme anlattım. Gelip oraya baktık fakat kimseyi göremedik. Ben olaylar nasıl gelişti bilmiyorum. Fotoğrafımı çeken Ergün Arslan değildi. Emniyette de fotoğrafını görmüştüm o değildi” dedi. Mahkeme, 2 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Olay, 3 Nisan 2022’de Sur ilçesindeki Anzele Parkı’nda meydana geldi. Parkta oturan kız çocuğunun fotoğrafını çektiği sav edilen Ergün Arslan, bir kümenin bıçaklı saldırısına uğradı. Daha sonra dövülüp, yaralı halde sokaklarda gezdirilen Arslan, kan kaybından hayatını kaybetti. Çalışma başlatan polis, güvenlik manzaralarından 7 şüpheliyi belirleyip, gözaltına aldı. Soruşturma sürerken, kız çocuğu G.S., ile annesi N.S.’nin sözüne başvuruldu. G.S.’ye, Ergün Arslan’ı fotoğrafı gösterilip, fotoğrafını çeken kişi olup, olmadığı soruldu. G.S., fotoğrafı çeken kişinin diğeri olduğunu söyledi. Yaralı halde gezdirilmesi imgelere de yansıyan Ergün Arslan’ın otopsi raporunda, “Koltuk altında bıçak yarası, her iki kalçada derin bıçak yarası, darp sonucu ağzındaki dişlerin yerinde olmadığı, burunda, dudakta ağır kanama, burunda çok morarma, sol diz altında yaralanmaya bağlı morarma ve kanama, bedende çok yaygın kan bulaşması” tabirleri yer aldı. Şüphelilerden S.D. (16), E.H.T. (16) ve B.E. (23) tutuklandı, 3’ü isimli denetimle, 4 kuşkulu ise özgür bırakıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede tutuklu sanıklar S.D., E.H.T. ve B.E. ile tutuksuz 3 sanığın resen gelişen olayda daha sonra fikir ve hareket birliği içinde hareket ettikleri belirtildi. Sanık S.D.’nin elindeki bıçakla Ergün Arslan’ı bıçakladığı, başka sanıkların da tekme ve tokatla Arslan’ı döverek öldürülmesine neden oldukları için ‘kasten adam öldürme’ hatasından farklı ayrı cezalandırılmaları istendi. 5’i 18 yaşından küçük, 6 sanık için müebbet mahpus cezası istendi. E.H.T. birinci duruşmada tahliye edildi.
‘I ÇEKEN ERGÜN ARSLAN DEĞİL’
Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında 2’si tutuklu, 6 sanık ile Ergün Aslan’ın eşi Azize ve kardeşi Süleyman Arslan ve sanıkların yakınları salonda hazır bulundu. Mahkeme lideri olayların başlamasına sebep olduğu argüman edilen anne N.S. ve kızı G.S.’yi de duruşmada başka ayrı dinledi. N.S., “Kızımı yengesinin meskenine şampuan alması için yolladım. Oradan çıkınca çöpçü kıyafetli olan bir kişi cep telefonunu ona gerçek tutmuş. O da gelip bana söyledi. Ben de onunla bir arada aşağı indim ve gidip baktık, o denli birini görmedik. Bu durumu kimseye anlatmadım, babasının bile haberi yok. Emniyette teşhis yaptırdılar, fotoğrafı çeken kişi Ergün Arslan değildi” dedi.
‘ÇÖPÇÜ KIYAFETLİ KİŞİ TELEFONU ÜZERİME GERÇEK TUTTU’
Fotoğrafı çekildiği sav edilen G.S. ise çöpçü kıyafetli kişinin telefonu üzerine gerçek tuttuğunu söyledi. G.S., “Kimsin diye bağırdım. Yengemin konutuna gitmiştim. Çıktığımda oldu bunlar. Daha sonra konuta gidip anneme anlattım. Gelip oraya baktık lakin kimseyi göremedik. Ben olaylar nasıl gelişti bilmiyorum. Buradaki kimseyi de tanımıyorum. Fotoğrafımı çeken Ergün Arslan değildi. Emniyette de fotoğrafını görmüştüm o değildi” diye konuştu.
‘OLAYIN SICAKLIĞI GEÇİNCE HERKES KURTULMAK İÇİN PLAN YAPTI’
Heyet, evvelki duruşma tahliye edilen E.H.T.’yi de dinledikten sonra S.D. ile B.E.’nin tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 16 Ocak 2024’e erteledi.
